Paylaş

Platoncu sanat görüşüne göre imajlar, hakikatin kötü kopyaları ve hakikate ulaşmak konusunda en büyük engellerdir insan için. Çağdaş Fransız Felsefesi’nin öncü isimlerinden Merleau Ponty ise “imge”nin bu kötü ününe katılmaz, ona göre imge bir desen, bir çıkartma, bir kopya gibi ikincil bir şey değildir.

Bir tablo, sıradan şeylere yokluklarında ulaşmak için hakiki dünyadan ödünç alınan bir aracı değildir. O bize gerçeğin imgesel dokusunu sunar. Ponty’ye göre Lascaux mağaralarının duvarında insanlık tarihinin ilk defa resmedilen hayvanları, zayıflamış bir suret, aldatıcı bir görünüş değildir örneğin. Yahut, nice yıl önce ölmüş bir kralın gülümsemesi, bir tuvalin yüzeyinde sadece tamamlanmış bir imge olarak var olmaz, o aslında yıllardır o yüzeyde gerçekleşmeyi ve yeniden gerçekleşmeyi sürdürmektedir. Biz tabloya bakar bakmaz, onun kendisi, en canlı haliyle orada olmaya devam eder. Tıpkı bu tablo gibi Cezanne’ın tuvalleri de onu resmetmek istediği ve çoktan geçmiş olan “dünya anı”nı üstümüze fırlatmayı sürdürmektedir.

Merleau-Ponty-300x301

Ponty’ye göre resim hiçbirşeyi çağrıştırmaz. Alışılagelmiş görüşün “görünmez” sandığına görünür varoluş verir, dış dünyayı bize keşfettirir. “Dünyamız esas olarak görseldir, kokularla ve sesle bir dünya kuramayız.” (Görünür Görünmez, 115) diyen Ponty, düşüncesinde “göz”e ve “görüş”e göze batan bir ayrıcalık tanır. 20. yüzyıl düşüncesinin deneyim ve duyum gibi kavramlarını genel olarak dışlayan eğiliminden farklı olarak Merleau Ponty, bu kavramlara yeniden itibar kazandırmaya çalışır. Merleau Ponty için “insan, dünyayı düşünmeden önce onda ikamet eden, dünyayı kendi gözleriyle gören bir varlıktır”.

Ponty’nin “görüş”e tanıdığı bu ayrıcalık, kuşkusuz onun düşüncesini öncülüğünü yaptığı fenomenolojinin ötesine taşır. Ve onun düşüncesi, resimden sinemaya, edebiyattan psikolojiye ve biyolojiye kadar geniş bir alanda karşılık bulur.

Bir fikir mimarı olarak Merleau Ponty

Çağdaş Fransız Felsefesinin temel akımlarının izlerini düşüncesinde en açık biçimde görebileceğimiz filozoflardan Merleau Ponty, 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir. Ancak bu önemine karşın Merleau Ponty düşüncesi üzerine Türkçe yayınlanmış kaynaklar oldukça sınırlı. Say Yayınları Fikir Mimarları dizisinden çıkan ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Şan tarafından yayına hazırlanan Merleau Ponty kitabı, bu alandaki boşluğu önemli ölçüde doldurmaya aday bir eser.

Kitabın girişinde Merleau Ponty’nin hayatının son döneminde Georges Charbonnier ile yaptığı radyo konuşmalarıyla zenginleştirilmiş kronolojik bir yaşam öyküsü bulunuyor.

“Bazıları, kendilerini bir çatışma alanı olarak gördükleri için, kendilerinde zıt eğilimler olduğu için filozof olurlar. Benim durumum kesinlikle bu değildi. Ben felsefeyi bir dram olarak değil, sanata epeyce benzeyen bir şey olarak kavradım; bana göre o, genellikle kelimelere dökmekte zorlandığımız, hatta bazen ifade edilemez olarak nitelendirilen şeyleri kelimelere dökmenin sağlam ve kesin yoluydu…” Yukarıdaki gibi filozofun kendi yaşamı ve felsefi serüveni hakkındaki sözlerinden alıntılarla desteklenen bölüm kuru bir kronolojiden uzaklaşıp adet filozofun dilinden dinlediğimiz bir yaşam öyküsüne dönüşüyor.

Jean Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Georges Bataille, Jaques Lacan, Henry Corbin, Emmanuel Levinas ve Levi Strauss gibi 20. yüzyıl düşüncesine damgasını vuran isimlerle tanışarak onlarla aynı çevrede düşünsel serüvenini şekillendiren Merleau-Ponty’de özellikle psikanaliz, varoluşçuluk gibi akımların izlerini görmek mümkün. Derslerine girdiği Husserl ise onun fenomenolojinin öncü isimlerinden biri olmasını sağlayacak kadar düşüncesini şekillendirir. Merleau Ponty, hocası Bergson’un kendisine yüklediği vasiyeti yerine getirerek, arkasında Algının Fenomenolojisi, Göz ve Tin gibi “yaşayan eserler” bırakır. Özellikle Algının Fenomenolojisi eseri, Sartre’ın Varlık ve Hiçlik’inden sonra Fransa’nın ikinci fenomenoloji manifestosu olur.

Merleau-Ponty-2-300x301

Say Yayınları’nın Fikir Mimarları dizisinden çıkmış Merleau-Ponty kitabı, Merleau Ponty’nin yaşam öyküsü ve eserlerine dair detaylı bir kaynakçanın yanı sıra onun düşüncesini ilk ağızdan tanımak isteyen okurlar için Algının Fenomenolojisi, Görünür ve Görünmez ile Göz ve Tin gibi önde gelen eserlerinden onun düşüncelerinin özüne tanık olabileceğiniz metinler sunuyor. Emre Şan’ın yazdığı Merleau Ponty hakkında bölümündeki makaleler ise onun düşüncesinin temel kavramlarına dair bütünlüklü bir bakış sunuyor.

Kitabın son bölümünde yer alan, Renaud Barbaras, Pierre Rodrigo, Frank Chouraqui, Emmanuel Alloa, Ahmet Soysal ve Zeynep Direk’in makaleleri ise filozofun, psikanaliz, Gestalt psikolojisi, nöroloji, doğa bilimleri, dilbilim, sosyoloji, edebiyat ve sanatla olan etkileşimini ortaya koymaya çalışıyor. Merleau-Ponty kitabı, yazarı Emre Şan’ın deyimiyle “Merleau Ponty üzerine” değil, “Merleau Ponty ile” bir düşünme denemesi.

Bu yazı Star Kitap’ın internet sitesinden alınmıştır.

‘Yayınladığımız alıntı yazılarda yanlış ya da güncel olmayan bilgiler, imla hataları veya anlam bozuklukları bulunması durumunda bundan Düşünbil Dergisi sorumlu değildir.’


Paylaş

Düşünbil Portal

Düşünbil Portal, bilim, felsefe ve psikanaliz alanlarında yazılı ve görsel içerikli makale, deneme ve çeviri yayınlayan çok içerikli bir portaldır. Genel okur-yazar kitlenin bilinçlenmesini ve farkındalık kazanmasını amaçlamaktayız. “Düşünen her insan gençtir” vizyonu ile her genç insana hitap etmeyi amaçlayan Düşünbil Portal, dergi ve etkinliklerle bu amacını geliştirmektedir.

https://www.dusunbil.com